Kiracı olmak zaten yeterince zor bir görev. Her ay işe gitmeden önce uyuduğunuz yer için, çalışıp kazandığınız parayı feda etmek söz konusu. Ya da pozitif düşünelim; orası bizim yuvamız.:) Neyse, bu yuvanın mülk sahibiyle bazen konuşmanız gereken durumlar olabilir. İşte onlardan yalnızca bir kaçı.
Bu yıl hava ne sıcak yaptı be, hazır konu açılmışken bu yıl kirayı arttırmasanız.
Her yıl arttırılan kira bedeli, ve yaklaşan o malum yıldönümü stresi.Bu yıl ne kadar olacak? Ya da hadi bir cesaret o soruyu sor. :)
Sevgili evsahibim, bu musluk bozuldu, değiştirdim, kiradan düştüm, fatura ektedir.
Evin ihtiyacı olan değişikliği yaparsınız ancak bunu bildirme stresi başka bir olay. Posta atsak olmaz mı.
Komşular gürültü mü var demişler, valla yalan.
Olur mu öyle şey, evde parmak ucunda yürüyoruz.
Dünya halkları olarak duşakabine geçtik de, bu evdeki küveti tarihi eser olarak kayıt ettirelim mi?
Tarih öncesinden kalma şeylerin değişimini söylemek için yaşanan o gerginlik var bir de.
Bu ay başı ben ölüyorum, kira bir on gün gecikecek, kusura bakmayın lütfen.
Kiranızın gecikeceğini bildirmeden önce şöyle rahat bir yere geçin. Eminiz ev sahibiniz de göz yaşlarına hakim olamayacaktır.
Evi böcek bastı ama endişe etmeyin ben de onlara basıyorum.
Şeker gibi eviniz var efendim. Yoksa bizimle hiçbir ilgisi yok.
Yanıma ev arkadaşı gelecek; bir, iki, üç kişi kadar. :)
Azıcık kalabalık olacağız. Ne var ki bunda.
Bizim çocuklar camı, pencereyi kırmış ama konuştuk gönüllerini aldık. Rahat olun.
Yaptıracağız canım. Hem zaten çok eskimişlerdi.
FİGEN ŞAYAK
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder